29 Mayıs 2010 Cumartesi

istek

insanoğlu ki hayatta; doğurtulur, yaşatılır, son olarak da ölür veya öldürülür. hayatın anlamı ne dendiğinde ise cevap olarak bir hiç demeyi tercih ediyorum şu an itibariyle, hayatta iken çok sevilmiş olabilirsin, veya acayip nefret etmişlerdir senden, bir çok kişi tanımış, bir çok yeri gezmiş ve görmüş, her konuda becerikli de olabilirsin, veya küçük bir köyde tıkılıp kalmış her gün aynı kahvede okey atmaktan başka bir şey de yapmamış olabilirsin. çok okumuş, çok şey bilmiş yada tam tersi bilgisiz de olabilirsin. sırılsıklam aşık olmuş, elini tutabilmiş veya reddedilmiş de olabilirsin. onu unutmayı başarabilmiş veya beceremeyip o varmış gibi de yapabilirsin. konulara her tarafından bakıp karmaşık olaylara dalıp işin işinde boğulmuş veya basitçe halletmiş de olabilirsin. En sonunda şöyle ya da böyle, sana bana sorulmadan, zorla doğurtulup, zorla yaşayan, ölmek için ise can atan veya ölmekten korkan insanlar olduk.




Çok değil daha iki gün önce evimin yan sokağında yukarıdaki resimde görüldüğü üzere asker uğurlamak için eğlence düzenlemiş mahalleliler, müzik son ses eğleniyorlar, tabi aslına bakılırsa çok haklı, adam on beş ay kim bilir nerelerde olacak. İşin ilginci ise yine aynı sokaktan gelen az önceki feryat figan sesler kulağımdan hiç gitmeyecek gibi. Yine o resimdeki evlerden birinde yaşatılmaya çalışılan bir genç kız çocuğu apar topar yoldan çevrilen arabaya bindirilerek tahminen hastaneye kaldırıldı, kim bilir belkide ölüp kurtulmak istiyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder