13 Nisan 2011 Çarşamba

nokta

ben giderken öte dünyaya kavrulmaya ateşinle, bir el bile sallayamıcağım bencil lanetimle...

ve eğer sağlam çıkabilirsem hayattan bu sefer, beraber yürüyeceğiz diğerinde..

11 Nisan 2011 Pazartesi

yine mi?

kıyamet gününe denk geldim ben..
"gitmiyecem" dedin..
"hep sevecem" dedim..
"hep sevecem" dedin..
"unutmiyacağım, yaşatacam" dedin..
adım attım,
adım attın,
ama geriye..
yıkadım ne varsa sonra..
koydum cebime..
kapadım gözlerimi...

10 Nisan 2011 Pazar

ona

paralelleri değiştirebilirsin ama sonuç hep aynıdır,
hiçbir zaman kesişmezler..

kissadan daha kisa

kaldir kafayi, dinle babayi;
tepetaklak cevirip icimi bosalttigin bir siseyim aslinda..

7 Nisan 2011 Perşembe

oyun

son bir el daha içimdekiyle, gelmezse dökecem ne varsa açta, açıkta...
bir daha da oturmayacağım bu masaya...
ben geldim dicem sonra..
geldim; geç de olsa geldim..

6 Nisan 2011 Çarşamba

//

karın yeryüzüne paralel yağdığı, böylelikle yeryüzünü incitmediği, gururun değil umudun yaşadığı, mutlak mutluluğun değil de, hüzünün hakim olduğu bir pencereden baktık bugün dünyaya ve insanlara .....

iki nokta

bazı şeyler vardır hayatta çok istersin, ama olmaz.
oldu sanarsın, elinde tutuyorsun sanarsın, ama yanılırsın.
kimseye söyleyemezsin, danışamazsın, anlatamzsın, "yabancıya" bile anlatamazsın sevgini, istediğini, arzunu, çünkü üçüncü tekil şahıslara yer yoktur burda.
diyemessin ki işim olmazsa burda ne işim var diye, diyemezsin.
unutamazsın; dövsede, sövsede, sevse de, unutamazsın kulagındaki sözleri.
anlayamazsın, anlatamazsın.
dökülürsün pul pul, ummudun olmadan.
ama yaşatırsın, içinde yaşatırsın.
kızsada, istesede, istemesede yaşatırsın.
dert olmaz bu sana, arkadaşın olur, yoldaşın olur, yaşatırsın.
pişman olmazsın hiç.
beklemezsin de hani.
ama yaşatırsın.